30'larına yaklaşanlar için tavsiyeler
Selam,
Hafta sonları büyük oranda yeni şeyler üzerine düşünüyorum. Bu hafta sonu oturup yapmak istediklerime baktığımda yine birçok şeyin biriktiğini ve önceliklendirme yapmam gerektiğini fark ettim ama nasıl düşüneceğime dair biraz kaybolmuş gibi hissettim.
Biraz olsun çözebilmek için birkaç video izledim, blog okudum ama Scott Galloway’in yaklaşık bir yıl önce Chris Williamson ile yaptığı bir röportajdan kısa bir sekans beni çok etkiledi. Gerçekçi, ayakları yere basan, iyi görünmek için maddeleri yumuşatmadan anlatması çok hoşuma gitti.
Soru basit: 30'larına yaklaşan insanlar hayatlarını nasıl kontrol etmeliler? Nasıl düşünmeliler?
Biraz yorumlar ekleyerek, biraz da ana mesaja odaklı kalarak paylaşmak istiyorum.
Galloway bu soruya cevap olarak sayacağı maddelerden ilkinin biraz ilkel olduğunu söylüyor. Mental, fiziksel ve entelektüel olarak güçlenmeye çalışmayı öneriyor. İnsanın 20'lerinde ve 30'larında ne kadar güçlü olduğunuzu fark edemediğini söylüyor.
Ağırlık kaldırın, spor yapın, koşular yapın; kendi limitlerinizi zorlamaya çalışın diyor. Ne kadar büyük şeylerin altından kalkabildiğinizi görünce çok şaşıracaksınız diye de ekliyor. Sıkı çalışma, fırsatları tepmeme, maksimum ilerleme ve tecrübe için fazlaca kovalamak...
Bir not olarak: Bu madde üzerine epey konuşulabilir ama her hayatın her tavsiyeyi kaldıramayacağını da hesaba katmak gerek. Çok çalışmak, fiziksel ve mental olarak kendini zorlamak, hep debelenmek o kadar da rahatlıkla yapılabilecek şeyler değil, bir üstünlük aracı ise hiç değil. Bu nedenle bu maddeyi biraz daha ayakları yere basarak uygulamaya çalışmak epey kıymetli olacaktır.
Kendinizden daha iyi insanlarla oynayın. Küçük ortamlarda ortalama işler kovalayan insanlarla değil, daha geniş alanlarda sizden çok daha iyi olan insanlarla bir araya gelin, onlardan öğrenin, onlarla rekabet edin. Bu mevcut dostlarınız ile arkadaşlığınızı kesin demek değil, kendinizi geliştirecek insanlarla aynı ortamlara da girmeye çalışın demek. Bir sonraki maddesi de buna dokunuyor.
Yeni bir dost edinmek için atabildiğiniz kadar adım atın. Bir kafede sağında solunda oturan insanlarla sohbet etmek de olabilir, yaptığı işi beğendiğiniz bir insana teşekkür e-postası atıp bir kahve içmek istediğinizi söylemek de olabilir. İlişki başlatmak ve sürdürmek için gerekli yetenekleri edinin diyor. Reddedileceksiniz, o kadar da rahat hissetmeyeceksiniz ama bu gerekli diyor. Özellikle uzun dönem sürecek, karşılıklı değer yaratılacak, içten ilişkiler kurmak için.
Gerçekten iyi bir eşinin olması. Bunu dış görünüş veya ekonomik kriterler bağlamında söylemiyor. Gerçek bir yol arkadaşından bahsediyor. Galloway birçok alanda enfes başarılara imza atmış bazı arkadaşlarının iyi bir eşe sahip olmadıkları için harika hayatlar yaşamadıklarını söylüyor. Bazı arkadaşlarınınsa ekonomik olarak iyi durumda olmamasına rağmen iyi bir eşe sahip oldukları için her şeyin onlar için daha kolay olduğunu belirtiyor. Zorluklara birlikte aşacak, sizinle birlikte büyüyecek bir eş tüm belaları def etmeyi de kolaylaştırıyor.
O zaman bu soruları sormak gerek:
Mental, fiziksel ve entelektüel olarak sınırlarını zorluyor musun?
Bazı alanlarda senden iyi insanlarla aynı ligde olmak için çabalıyor musun?
Reddedilmeyi kabullenip yeni dostlar edinmek için ilk adımları atıyor musun?
Gerçekten iyi bir eş olabiliyor musun? Gerçekten iyi bir eş arıyor musun?
Bazen ilk adımları atmak, bazı soruları korkmadan sorabilmek ve riskli kararlar almak bir şeyleri değiştirmek için en büyük adımlar olabilir. Bunu da düşünmek gerek. Hayatlarımızın bunları ne kadar kaldırabileceğini, buradaki limitleri ne kadar esnetebileceğimiz üzerine kafa yormak çok kıymetli.
Kısa kısa özetleyip yorumlar eklediğim konuşmanın tamamına ise buradan ulaşabilirsiniz.