Günde 4 saatten fazla telefona bakan biri 2 aşamalı bir kurallar bütünüyle telefon bağımlılığı yenmiş. Biraz zorlayıcı ama bunu hayatını geri kazandığını iddia edecek kadar büyük bir başarı olarak görüyor.
Bu hikayeyi bu sabah Reddit’te dolaşırken gördüm. Verimlilik üzerine paylaşımların olduğu r/productivity kanalındaydı. Okuyunca gerçekten fark yaratabileceğini ve gerçek bir hikaye olduğunu düşündüm ve burada paylaşmak isterim. Orijinal halini buradan okuyabilirsiniz.
Hislerini şöyle anlatmış:
“Gencim, kendime harika bir hayat inşa ettim ama bu gezegendeki sınırlı zamanımın çoğunu son birkaç yıldır parlayan bir dikdörtgene bakarak düşüncesizce geçirmekten memnun değildim. Bunu çözmek istedim, aşırılık yapmak zorundaydım ve işe yaradı.”
Öncelikle sıkılmayı öğrenin diyor ve ortalıkta dolaşan bazı görüşler için bunu söylüyor:
Sosyal medyayı silmek çözüm değil. Ekranı griye çevirmek çare değil. Bildirimleri kapatmak, eski model bir telefon almak sizi bundan kurtarmayacak. Telefonunuzu kilitleyip bir daha asla kullanmamanız ve yeni bir hobi bulmanız gerekiyor.
Telefon bağımlılığını çözmeyi 2 aşamaya ayırmış. Aşama 1 ile başlayalım.
1. Aşama
Basit yöntemler ile başlatıyor süreci, sonrasında iş biraz daha zorlu bir hal alıyor.
Öncelikle telefonunu siyah beyaz moda almış. Haliyle dikkatimizi çekmek için üretilen tonca uygulama ve video böylece daha az çekici hale geliyor.
Telefondaki çoğu uygulamayı silmiş. Özellikle arkadaşlık uygulamalarından kurtulmuş.
Ekranına ekran süresini gösterecek bir eklenti eklemiş. Böylece telefon ile o gün ne kadar vakit geçirdiği hep karşısına çıkıyor.
Çalıştığı saatlerde telefonunu “Rahatsız Etmeyin” moduna almış.
Telefon aramaları dışında, mesajlaşma uygulamları da dahil olmak üzere tüm bildirimleri kapatmış.
Değer verdiği insanlara artık mesajlara dönmesinin uzun süreceğini, aramayla iletişim kurmayı tercih ettiğini söylemiş.
Telefonu tuvalete ve yatak odasına almayı bırakmış. Telefonla uyumayı bırakmış.
Bence en güzel taktiklerden biri de bu: Telefonu sadece ayaktayken kullanmaya başlamış. Otururken, yatarken telefona elini sürmüyormuş. Bu da yukarıdaki çoğu maddenin temelini oluşturuyor.
Sadece yukarıdaki maddelere dikkat ederek telefon süresini günlük 1.5 – 2 saate kadar düşmüş. Her zaman tüm maddeleri tamamen uygulayamamış ama bunları alışkanlık haline getirmeye çalışmak bile büyük oranda olumlu dönmüş.
2. Aşama
Burada işler biraz daha sertleşiyor. Telefon bağımlılığından kurtulmak için telefonla araya mesafe koymakla yetinmemiş.
Telefonu günde haftada sadece 2 saat kullanma hedefi koymuş. Telefon büyük oranda odada kilitli duruyormuş ve sadece arama yapmak için veya rasyonel nedenler için telefonu kutudan çıkarıyormuş.
Aramaları ve mesajları büyük oranda kolundaki akıllı saatten takip etmeye ve dönmeye başlamış. Küçük bir ekran, bağımlılık yapıcı çok az değişken olması onu hem iletişimde aktif hem de amaçsızca ekrana bakan biri olmaktan çıkarmış.
Uzun süren spor kardiyo idmanlarında telefonu yerine akıllı saatini yanına almaya başlamış. Bir şeyler izlemek için telefondan kurtulmak adına ucuza 7 inç’lik bir tablet almış, videoları ondan izliyormuş.
Telefona ayırmayarak “kurtardığı” zamanını da yeni bir hobi öğrenerek doldurmuş. 1800 dolar kadar ödeyerek iyi bir kulaklık almış. “Ölmeden önce dinlemeniz gereken 1001 albüm” gibi bir listeye başlamış. Bunun çok önemli olduğunu, ödediği 1800 doları hayatını geri satın almak için ödediğini söylüyor.
Müzik dinlemeye ek olarak antik tarihe de merak sarmış, bir şeyler öğrenmeye başlamış ve bu şeyleri yerinde görmek için hafta sonları müzelere gitmeye başlamış.
Tüm bu iki aşamanın ardından haftalık telefon kullanım süresi 1.5 saatin altına düşmüş.